Loading…

Yıl

    Bölge

      Faalİyet Türü

        Mevsİm

          Kaza Sebebİ

            15-10-2017
            Antalya - Olympos
            1
            -
            Antalya’nın Kumluca ilçesinde Olympos'taki kaya tırmanış şenliği sırasında dengesini kaybedip düşen Dağcılık Federasyonu Karabük Temsilcisi 22 yaşındaki Cansu Nur Özkalp ile ilgili basında yer alan haberler kaynak gösterilerek alıntılanmıştır. Türkiye Dağcılık Federasyonu https://www.tdf.gov.tr/vefat-ve-bassagligi-9/ "Vefat ve Başsağlığı Federasyonumuz Karabük İl Temsilcisi, Spor Tırmanış 1. Kademe Antrenörü ve Sporcumuz Cansu Nur Özkalp Antalya’da gerçekleştirdiği tırmanış esnasında geçirmiş olduğu elim bir kaza sonrasında hayatını yitirmiştir. Merhumeye Allah’tan rahmet diliyor, kederli ailesinin ve camiamızın başı sağolsun. Adın gibi Nurlar İçinde Yat Cansu Nur… Türkiye Dağcılık Federasyonu" Milliyet:  http://www.milliyet.com.tr/kaya-tirmanisinda-dusen-cansu-oldu-gundem-2537346/ "... ‘Kafasını Çarptığı için Bilincini Kaybediyor’ Cansu Nur Özkalp ile tırmanış yapanlardan Veli Koçak, "Lider tırmanışı yaparken dengesini kaybetti, geriye düştü. İpin yaklaşık 1 metrelik boşluğu var. Arkadan başını kayaya çarptı. Aşağı düşmedi. Askıda kaldı. Kayalıktayken sırt üstü kafasını kayaya vurdu" diye konuştu. Akdeniz Üniversitesi Dağcılık Topluluğu'nun öğretim danışmanı Alkan Uğurlu da Adli Tıp Kurumu'na geldi. Uğurlu, "Genç bir arkadaşımız. Tırmanış yaparken ufak bir düşüş yaşıyor. Tırmanışta olabilen bir durum. Fakat kafasını çarptığı için bilincini kaybediyor ve müdahale ediyorlar. Hastaneye kaldırılıyor ama her türlü müdahaleye rağmen maalesef kurtarılamıyor. Acımız büyük" dedi. 'Cenaze Ankara'ya Götürülüyor' Karabük Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Metal Malzemeleri Mühendisliği İngilizce Bölümü öğrencisi olan Cansu Nur Özkalp'in kısa süre önce Dağcılık Federasyonu Karabük Temsilciliği görevine getirildiği belirtildi. Ailenin iki kızından büyüğü olan Cansu Nur Özkalp'in cenazesi morgdan alınarak Ankara'ya doğru yola çıktı. Özkalp'in cenazesinin ailenin isteğine bağlı olarak Yenimahalle Karşıyaka Mezarlığı ya da Kızılcahamam'da toprağa verileceği kaydedildi..." Hürriyet http://www.hurriyet.com.tr/kaya-tirmanisi-senliginde-korkunc-kaza-40610860 “…Kumluca’ya bağlı Yazır Mahallesi’ndeki Olympos mevkiinde dün gerçekleştirilen kaya tırmanış şenliği kapsamında tırmanış yapan Dağcılık Federasyonu Karabük Temsilcisi Cansu Nur Özkalp, dengesini kaybederek düştü. Şenliğe katılanların çağırdığı sağlık ekiplerinin ilk müdahalesini yaptığı Cansu Nur Özkalp, ambulansla ağır yaralı halde Kumluca Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Özkalp, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Özkalp’in cenazesi otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu’na götürüldü…”  
            Devamı ...
            26-07-2017
            Kırgızistan - Khan Tengri
            1
            -
            Belirtilen bölgedeki faaliyeti esnasında düşme sonucu hayatını kaybeden 41 yaşındaki Hakan Coşkun'la ilgili haberler/raporlar kaynak belirtilerek direkt alıntılanmıştır. Güney İnilçek Kamp Müdürü Grekov Dmitry Mihailovich tarafından paylaşılan teknik rapor; << İlgili Makama Güney inilçek Kamp Müdürü Grekov Dmitry Mihailovich AÇIKLAMA Türk dağcı Hakan Coşkun, 7010 metre yüksekliğindeki Khan Tengri zirvesine tırmanmak amacıyla 16 Temmuz 2017 tarihinde Güney İnilçek ana kampına geldi. 21 Temmuz:  Kamp 1’e (4250m) gitmek için ana kamptan yola çıktı 22 Temmuz:  Kamp 2 'ye (5300m) yükseldi 23 Temmuz:  Kamp 3 (5800m)'e yükseldi 24 Temmuz:  Kamp 4 (6300m)'e yükseldi 25 Temmuz:  Hakan, kamp 4' ten (6300m) yola çıkarak zirveye gitti. Yaklaşık, saat 16.15 de zirveye ulaştı. Ardından çadırına doğru (kamp 4, 6300m) inişe başladı. Saat 17.00 da 6800 metreye, 19.00 da ise 6700 metre yüksekliğe inmişti. 25 Temmuz günü Hakan ana kamp ile tekrar iletişime geçmedi. 26 Temmuz:  Sabah saat 06.00 da, Hakan yaklaşık 6600 metre yükseklikte telsizden acil durum anonsu yaptı ve yardım istedi! Hemen kamp 4'ten kurtarma ekibi organize oldu ve Hakan'a doğru yola çıktı. *Saat 7.30: Kurtarma ekibi Hakan'a ulaştı ve hemen Hakan’ı indirmeye başladılar. *Saat 8.15: Kurtarma ekipleri Hakan’ın öldüğünü bildirdi. Göz pupilleri genişledi, solunum ve nabız durdu. Kurtarma ekibi taşıma görevine devam etti ve saat 18.00'da 6200 metre yüksekliğe kadar indirildi. 27 Temmuz:  Kurtarma ekibi Hakan'ı indirmeye devam etti ve saat 21.00'da kamp 1'e (4200m) ulaştılar. 28 Temmuz:  Kurtarma ekibi Hakan’ı helikoptere nakletti ve helikopter Karakol şehrine tahliyesini gerçekleştirdi. D.Grekov Güney İnilçek Kamp Müdürü >> Türkiye Dağcılık Federasyonu https://www.tdf.gov.tr/vefat-ve-bassagligi-6/ "Vefat ve Başsağlığı Federasyonumuz Kahramanmaraş Bölgesi 2. Kademe Antrenörlerinden Sayın Hakan Coşkun Khan Tengri (7010 m) Dağı 6600 m’de geçirmiş olduğu bir rahatsızlık nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Merhuma Allah’tan rahmet diliyor, kederli ailesinin ve  camiamızın başı sağolsun. Türkiye Dağcılık Federasyonu" Elbistanın Sesi http://www.elbistaninsesi.com/guncel/dagci-hakan-coskun-khan-tengride-kalbine-yenildi-h43883.html " Dağcı Hakan Coşkun, Khan Tengri’de kalbine yenildi Elbistanlı Dağcılık Kulübü (EDK) Başkanı ve Lokman Hekim Eczanesi sahibi Eczacı Hakan Coşkun, Kırgızistan’daki Khan Tengri Dağı tırmanışının ardından, inişe geçtiği sırada geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi..."
            Devamı ...
            28-05-2017
            İzmir - Bozdağ
            1
            -
            Belirtilen bölgede dengesini kaybederek düşen 33 yaşındaki Leyla Kara’yla ilgili haberler kaynak belirtilerek direkt alıntılanmıştır. Hürriyet: http://www.hurriyet.com.tr/genc-dagcidan-aci-haber-40472899 « İzmir'in Buca İlçesi’nde, tırmanış yaptığı sırada iddiaya göre fotoğraf çekmek isterken, dengesini kaybederek yaklaşık 10 metre yükseklikten düşüp hayatını kaybeden 33 yaşındaki Leyla Kara’nın doğa aşığı bir sporcu olduğu ortaya çıktı. İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nda bir şirkette çalışan Kara’nın 6 yıldır tırmanış sporu yaptığı belirtildi. Olay, dün akşam Kaynaklar Mahallesi’ndeki kaya tırmanışı alanında meydana geldi. Arkadaşları ile kaya tırmanışı yapmak için tırmanış bölgesine giden gelen Leyla Kara,ÿtırmanış yaptığı sırada iddiaya göre fotoğraf çekmek isterken dengesini kaybederek yaklaşık 10 metre yükseklikten kayalık zemine düştü. Kara’nın arkadaşları durumu sağlık ve Jandarma ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine gelen sağlık ekipleri yaptığı kontrolde, Kara’nın öldüğünü belirledi. Talihsiz kadının cesedi, savcının incelemesinin ardından otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu’na kaldırıldı. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürdürülüyor.   "DOĞA AŞIĞI BİRİYDİ" İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu’ndan babası Hüseyin Kara, ağabeyi Hasan Kara ve yakınları tarafından cenazesi alınan Kara’nın 6 yıldır tırmanış sporu yaptığı belirtildi. Anne Fevziye Kara’nın ise acı olayı duyduktan sonra fenalaştığı belirtildi. Tatillerinde arkadaşlarıyla sürekli kamplara katılan ve tırmanış yapan Kara’nın dayısı 49 yaşındaki Mehmet Ergin, yeğeninin tırmanış konusunda deneyimli bir sporcu olduğunu belirterek, şöyle dedi: "Arkadaş grubuyla 5- 6 yıldır sürekli tırmanış yapardı. Tırmanış sırasında 10 metre yükseklikten dengesini kaybedip önce bir kayanın üzerine düşmüş. Nedenini şuan bizde bilmiyoruz. Daha sonra da yere düşmüş. Arkadaşları jandarmaya sağlık ekiplerine haber vermiş. Kamp grubunda doktor arkadaşı ilk müdahaleyi yapmış. Sağlık ekipleri olay yerinde müdahale etmiş fakat nabız alamamışlar. Sporu çok seven biriydi. 5 kardeşi vardı. Öyle ki kardeşlerini bile götürürdü. Kendi ruhundaki spor aşkını onlara da aşılamak isterdi. Kaybettiğimiz için üzgünüz. Gencecikti daha. HERKESE YARDIM EDEN BİR MELEKTİ Leyla Kara’nın insanı seven biri olduğu belirten teyzesi Sariye Yıldırım ise, "Leyla’m dağı seven, insanı seven biriydi. Yürürken bile uçardı. Heyecan doluydu. O kadar yorgun olduğunda bile rahatlamak için giderdi. ’Teyze ben rahatlayıp geleyim’ derdi. İnsanlara hayvanlara yardım eden melekti. Gelinlik bile giyemedi" diye konuştu. İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nda bir şirkette çalışan ve bekar olduğu öğrenilen Leyla Kara ikindi namazına müteakip Gaziemir İlçesi İsyan Camii’nde son yolculuğuna uğurlanacak .»
            Devamı ...

            22-05-2017
            Niğde - Aladağlar
            1
            -
            Aladağlar Cımbar bölgesindeki faaliyeti sırasında meydana gelen kaza sonucu hayatını kaybeden Serdar Ayrılmaz ile ilgili haberler kaynak belirtilerek direkt alıntılanmıştır. Zirve Dağcılık http://zirvedagcilik.com/ “Zirve Dağcılık İstanbul Şubesi üyemiz Serdar Ayrılmaz abimiz Aladağlar, Cımbar Vadisinde tırmanış yaparken geçirdiği kaza sonucu hayatını kaybetmiştir. Merhuma Allah'tan Rahmet , acılı yakınlarına ve Dağcılık camiasına sabır diliyoruz. Mekanı Cennet Olsun ...”   NTV http://www.ntv.com.tr/turkiye/demirkazik-daginda-kaybolan-dagci-olu-bulundu,tmZcWt5NV0qK7QWVB8yQag “Niğde'de Demirkazık Dağı'na tırmanırken kaybolan 56 yaşındaki dağcı Serdar Ayrılmaz ölü bulundu. Ayrılmaz'ın, kayalıklardan düşerek hayatını kaybettiği belirlendi. Niğde'nin Çamardı ilçesindeki Demirkazık Dağı'na tırmanan ve kaybolduğu bildirilen dağcı ölü bulundu. Jandarmayı arayan dağcı Serdar Ayrılmaz'ın (56) ailesi, dün Demirkazık Dağı'na tırmanan Ayrılmaz'dan haber alamadıklarını bildirerek yardım istedi. Jandarma ekipleri, AFAD, UMKE ve AKUT'un desteğiyle dağda arama çalışması başlattı. Bir askeri helikopter de Ayrılmaz'ın tırmanış güzergahını taradı. Arama çalışmalarında Ayrılmaz'ın cep telefonundan alınan sinyalle bulunduğu bölge tespit edildi.  Cımbar Vadisi'nde cesedine ulaşılan Ayrılmaz'ın , kayalıklardan düşerek hayatını kaybettiği belirlendi. Hava muhalefeti nedeniyle ara verilen çalışmaların yarın sabah yeniden başlatılarak, cesedin bulunduğu yerden alınacağı öğrenildi. KAYA KÜTLESİ KOPMUŞ AKUT gönüllüsü Nedim Urcan, dün saat 20.00 sıralarında kazazedenin ağabeyinin kendisini arayarak kaza bilgisini verdiğini aktardı.  Ayrılmaz'ın çok dağ tırmanışı yapan biri olduğunu dile getiren Urcan, "Düzenli tırmanış yapan bir arkadaş. Bu konuda da oldukça yetkin bir arkadaş. Girdiği rota da kendi seviyesini geçen bir rota değil. Yukarıda yürüyüş yapan yabancı misafirlerimizin gördüğüne göre 1 metre büyüklüğündeki kaya kütlesinin kopması sonucu düşüyor" dedi. Yağmur beklendiği için ekibi tehlikeye atmamak adına kazazedenin cesedinin olduğu yerde bırakılacağını belirten Urcan, "Yaklaşık 180-200 metre kadar indirmemiz lazım. Bu, ekibi tehlikeye atacak bir durum. Hayati tehlike olsaydı bunlar mutlaka yapılacaktı. Hava şartları düzeldiği zaman, muhtemelen yarın sabah saatlerinde askeri helikopterle alınmaya çalışılacak" diye konuştu.”   Ajans Niğde http://www.ajansnigde.com/kayip-dagci-olu-olarak-bulundu_d82825.html   “Kayıp Dağcı Ölü Olarak Bulundu Niğde'de Demirkazık Dağı'na çıkan ve dün gece saat 22.00'den itibaren kendisinde haber alınamayan 56 yaşındaki Serdar Ayrılmaz, ölü olarak bulundu.  Niğde'deki Aladağlar bölgesindeki Demirkazık Dağı'na çıkan 56 yaşındaki profesyonel dağcı Serdar Ayrılmaz'dan dün gece saat 22.00'den itibaren haber alınamayınca, AFAD, UMKE ve jandarma ekipleri tarafından arama kurtarma çalışması başlatılmıştı. Ayrılmaz'ın cep telefonundan alınan sinyalin olduğu bölgede yoğunlaşan arama kurtarma çalışmalarına askeri helikopter de katıldı. Yaklaşık 15 saat süren arama kurtarma çalışmaları sonrasında ekiplerin Serdar Ayrılmaz'a ulaştığı ve hayatını kaybettiği belirlendi. “  
            Devamı ...
            12-02-2017
            Bursa - Kestel
            1
            -
            Yürüyüş amacıyla bölgede bulunan 13 kişilik bir ekibin üyesi olan emekli öğretmen Yıldırım Doğan'ın yaşadığı kazaya ilişkin bilgiler kaynak belirtilerek alıntılanmıştır; Hürriyet'te yer alan açıklama; http://www.hurriyet.com.tr/uludagda-300-metre-yuvarlanan-emekli-ogretmen-oldu-40363512 "Uludağ'da 300 metre yuvarlanan emekli öğretmen öldü ULUDAĞ’dan arkadaşlarıyla birlikte inerken, dengesini kaybederek yaklaşık 300 metre yuvarlanan emekli öğretmen 75 yaşındaki Yıldırım Doğan yaşamını yitirdi. Bursa’dan yürüyüş amacıyla erken saatlerde 13 arkadaşıyla birlikte Uludağ’a çıkan emekli öğretmen Yıldırım Doğan, Çobankaya’daki patika yoldan inmeye başladı. Çobankaya ile Zeyniler köyü arasındaki bölgede buzlanma yüzünden dengesini kaybeden Doğan, yamaçtan aşağıya doğru yaklaşık 300 metre yuvarlandı. Arkadaşlarının haber vermesi üzerine Jandarma arama kurtarma ve 112 Acil Servis ekipleri bölgeye ulaştı. Ekiplerin müdahale ettiği Doğan’ın yaşamını yitirdiği belirlendi. Uzun yıllardan beri Uludağ’da yürüyüşlere katıldığı ve deneyimli olduğu belirtilen Yıldırım Doğan’ın cesedi Bursa Adli Tıp Kurumu’na kaldırılırken, olayla ilgili soruşturmaya başlandı. İzinsiz çıktıkları iddiası; Bursa Jandarma Komutlanlığı ekipleri, Yıldırım Doğan’ın, Uludağ’dan inerken dengesini kaybedip yaklaşık 300 metre yuvarlanarak yaşamını yitirdiği olayla ilgili açıklama yaptı. İhbarla birlikte önce olay yeri keşfi yaptıklarını, ardından da operasyonu gerçekleştirdiklerini belirten ekipler, Yıldırım Doğan ve beraberindekilerin, yürüyüş yapmak için Milli Parklar Müdürlüğü’nden izin ve alan kılavuz almadıklarını söyledi. "   Outdoor Haber'de yer alan açıklama; https://www.outdoorhaber.com/haberler/uludagda-talihsiz-kaza "Bursa’da bugün yaşanan talihsiz kazada 75 yaşındaki Yıldırım Doğan Çobankaya mevkinde yaklaşık 300 metre düşerek hayatını kaybetti. Zeyniler köyüne ve ardından Bursa Merkez’e inmek isteyen BÖÇDAĞ (Bursa Özgür Çevre Dağcılık) grubuna bağlı doğa severler Çobankaya’dan alçalmaya başladı. Yer yer buz olan, kuru havalarda klasik bir doğa yürüyüş parkuru olan bu güzergahta Yıldırım Doğan ayağının kayması sonucu yaklaşık 300 metre düştü. Büyük olasılıkla kaza Sarıalan -Teferrüç arasında bir noktada gerçekleşti. Yıldırım Doğan’ın yuvarlanarak düştüğünü gören arkadaşları Jandarma, 112 ve kurtarma ekiplerine haber verdi. Olay yerine ulaşan kurtarma ekipleri Doğan’ın olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi. Çevresi tarafından çok sevilen bir insan olan Yıldırım Doğan’a rahmet, ailesi ve arkadaşlarına başsağlığı diliyoruz. Yıldırım Doğan’ı sevenlerin, sevdiği bir işi yaparken hayatını kaybettiğini düşünerek teselli bulmasını umuyoruz .« Ayrıca: http://www.yenimarmaragazetesi.com/makale/yildirim-dogan-yildizlarin-yanindan-sonsuzluga-tirmaniyor/
            Devamı ...
            16-05-2016
            Niğde - Aladağlar
            1
            -
            •Niğde'nin Çamardı İlçesi'ne bağlı Demirkazık Köyü'nden Cımbar Vadisi'ne tırmanıp rota açmak isterken 15 metre yükseklikten düşüp ağır yaralanan, hastanede 9 gün sürdürdüğü yaşam savaşını kaybeden dağcılık antrenörü 33 yaşındaki Özgür Bodur'un cenazesi toprağa verildi. • •Evli ve 1 çocuk babası Özgür Bodur, 16 Mayıs'ta katıldığı Çamardı İlçesi'ne bağlı Demirkazık Köyü'ndeki Dağcılık Federasyonu 1'inci Bölge Yaz Gelişim Eğitim Kampı'nda öğrencileriyle birlikte tırmanışa geçti. Rota açmak için Cımbar Vadisi'ne tırmanan Bodur, iddiaya göre dengesini kaybederek yaklaşık 15 metre yükseklikten düştü. Diğer dağcı arkadaşları tarafından düştüğü yerden kurtarılan Bodur, ambulansla Niğde Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Burada tedavi altına alınan Özgür Bodur, dün(25 Mayıs 2016), tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. • •Kültür Mahallesi'nde bulunan Fatih Camii’ndeki cenazeye Bolu Gençlik ve Spor İl Müdürü Şahin Ertem, İl Genel Meclis Başkanı Yaşar Yüceer ile Özgür Bodur’un yakınları katıldı. Cenazede gözyaşlarına boğulan Özgür Bodur’un eşi Muntaha Bodur’u yakınları teselli etti. Bodur’un cenazesi ikindi namazına müteakiben kılınan cenaze namazının ardından Şehitler Mezarlığı'nda toprağa verildi. • •Kaynak: DHA, http://bolutakip.com/haber/ozgur-bodur-topraga-verildi • http://www. anadolucografyasi .com/ tag / ozgur -bodur • http://www. internetajans .com/ turkiye / cimbar -vadisi-ne- tirmandiktan -sonra-15-metreden- dusen - dagci - ozgur -bodur-9- gun -sonra-oldu-h303804.html • http://www. gazetevatan .com/9- gunluk -yasam- savasini -kaybetti-948838-yasam/
            Devamı ...

            26-07-2015
            Kayseri - Erciyes
            1
            -
            Kaza, kazazedenin Sütdonduran bölgesinde buzuldan kayıp düşmesi sonucu gerçekleşmiştir. Düşmeye bağlı olarak kafada ağır yaralanma meydana gelmiştir. İhbar üzerine Kayseri Afet Koordinasyon Merkezi'ne bağlı helikopter ambulans, Talas'dan havalanarak kazazedeyi düştüğü yerden almıştır. Ancak Ayşe Erdem'in hayatı kurtarılamamıştır.  Olayın basına yansımış hali olduğu gibi alıntılanmıştır; "Söke’den Kayseri Erciyes’e tırmanış için giden Söke Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü üyesi 3 dağcıdan biri olan 53 yaşındaki Ayşe Erdem, tırmanış sırasında geçirdiği kaza sonucu hayata veda etti.   Hacılar Arama Kurtarma Havacılık Dağcılık ve Kış Sporları Kulübü (HADAK) tarafından bu yıl 21.’si düzenlenen Geleneksel Süt Donduran Zirve Tırmanışından üzücü bir haber geldi. Söke’yi temsilen tırmanışa katılan üç sporcudan biri olan Ayşe Erdem (53), Erciyes Kuzey rotası (Süt Donduran) tırmanışı sırasında elim bir dağ kazası sonucu hayatını kaybetti. Sosyal kişiliği ile tanından Ayşe Erdem’in vefatı üzüntü Söke’de büyük üzüntü yarattı.   “ERCİYES BEKLE BENİ”   Kayseri yürüyüşünün heyecanını çok önceden hissetmeye başlayan Ayşe Erdem, sosyal paylaşım sitesinde profil resmine “Erciyes Bekle Beni” yazdı. Ayşe Erdem, Cuma Akşamı Söke Santral Garajından neşe ve heyecan içinde birlikte yola çıktığı Söke Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü üyesi arkadaşları Adem Gümüşsu ve Nalan Uysal ile birlikte geriye dönemedi.   Kuşadası’nın Güzelçamlı beldesi’nde hayatını sürdüren Ayşe Erdem’in cenazesi Kayseri’den Federasyon Temsilcisi eşliğinde Adapazarı Akyazı’da bulunan Ailesi’ne teslim edilecek. Cenazenin ikindi sonrasında son yolculuğuna uğurlanacağı öğrenildi. Kaynak:  www.milliyet.com.tr   "
            Devamı ...
            13-02-2013
            İzmir - Bozdağ
            1
            -
            Kaza raporu aşağıdaki şekilde yayınlanmıştır :   " İzmir Bozdağ Çığ Kaza Raporu 13 şubat 2013 tarihinde; EÜ DODAK 3 (Ekin Ozan Kumru, Gökçehan Arslan, Ayhan Yelgün), Ferdi Sporcu 1 (Erdem Tapul) olmak üzere 4 kişiden oluşan ekip Bozdağ'a gitmiştir. Havanın 11 şubat 2013 tarihinden itibaren yağışsız ve güneşli olması sebebiyle tırmanışın 13 şubat Çarşamba sabahı yapılmasına salı günü karar verilmiştir. Bozdağ beldesine 08:30'da varan ekip gerekli hazırlıkların ardından 09:10' da harekete başlamıştır. Tırmanış süresince hava gün boyu açık yer yer rüzgarlıdır. Dikderesi kulvarının sağındaki, kuzeybatı kar kulvarının solundaki kaya bantlarını takip ederek 13:15 sularında zirve düzlüğüne ulaşılmıştır. Zirveye gidilirken, açılan izler bilek hizasını geçmeyip herhangi bir tabaka kırılmamıştır. Ekip 10 dakika molanın ardından gelinen izlerden geri dönüş kararı almıştır. Rüzgar dolayısıyla izlerin yer yer belirginliğini kaybetmesi nedeni ile yeni izler açılarak ekip inişe başlamıştır. Olay esnasındaki tesadüfi dizilim Erdem Tapul, Ayhan Yelgün, Ekin Ozan Kumru, Gökçehan Arslan şeklindedir. Ekip arasındaki mesafeler 2 ila 3 metredir. Saat 13:30 sularında, ekibin önünde olan Erdem Tapul’un üzerinde bulunduğu tabaka (yaklaşık 2x3metrelik), zeminden koparak Erdem Tapul ile beraber hızlanarak kaymaya başlamıştır. Erdem Tapul'un kopma sonrası hemen kazma düşüş pozisyonunu (sırtüstü ayaklar önde) almaya çalıştığı gözlenmiştir. İlk tabakanın kopmasından 1-2 saniye sonra 60-70 derece eğimli kulvardaki kar kütlesi Ayhan Yelgün’ün 1 metre önünden yay şeklinde ayrılıp bir bütün halinde kaymaya başlamıştır. Bu esnada Ayhan Yelgün hareketsiz olup Erdem Tapul’un düşüşünü Ekin Ozan Kumru ile dikkatle izlemeye çalışmışlardır. Hareket eden kar kütlesi çok sessiz bir şekilde ilerlediği için Gökçehan Arslan olayın ilk anını fark edememiştir. Bu sırada kopan büyük kar kütlesi üzerinde kayan Erdem Tapul yaklaşık 6-7 saniye sonra kulvarın daraldığı yerin sağında bulunan ayrık uzun kaya setinin en solunda görülmüştür(yukarıdan aşağıya bakış), o anda üzerinde bulunduğu kulvar genişliğindeki kar kütlesi içerisinde öndeki ayrık kaya kütlesi ve beyaz bulut dolayısıyla gözden kaybolmuştur. Kopmayan tabakanın üzerinde bulunan ekip, tabakanın hareket etme ihtimali dolayısıyla inerken açılan izlerden 10-15 metre yükselerek güvenli bir yere geçerek hemen sonra kazayı bildirmek ve yardım çağırmak üzere gerekli yerlere haber vermiştir (olaydan yaklaşık 3 dakika sonra). Ekip (3 kişi) 15:00 civarında güvenli bir rotadan çığ akıntısını tamamen görebilecek bir noktaya ulaşmıştır. Aşağı iniş süresince ekip birikintileri gözlemleyerek ve sesli iletişim kurmaya çalışarak arama yapmıştır. Ekip, Sivil Savunma Ekipleri ile saat 16.00 da göz teması sağlamıştır ve saat 17:00 civarında Sivil Savunma Ekipleri ile çığın bitim noktasında buluşmuştur.  Detaylı Arama ve Kurtarma Raporu İzmir Sivil Savunma Arama ve Kurtarma Müdürlüğü tarafından yayınlanacaktır. Değerli bir Abimiz, Dostumuz, Kardeşimiz olan Erdem'i kaybetmekten dolayı hepimiz büyük acı yaşadık. Hepimizin başı sağolsun.. "   http://www.aktifhaber.com/oglum-daglarla-evliydi-735725h.htm  adresinde bulunan kaza ile ilgili haberden aynen alınmıştır; "ÇIĞ RİSKİ ARAMAYI AKSATIYOR Bu arada AKUT, Sivil Savunma ve dağcılık kulüplerine bağlı ekiplerin sürdürdükleri arama çalışmaları da bölgedeki hava şartlarının bozulması, çığ riskinin yeniden baş göstermesi üzerine yarım bırakıldı. Güvenli bölgede bekleyen ekiplerin hava şartlarının düzelmesiyle birlikte tekrar arama çalışmalarına başlayacakları belirtildi. BOZDAĞ, ÇIĞ RİSKİNE KARŞILIK KAPATILMIŞTI Bu arada dün meydana gelen olay öncesinde, her gün çığ test ekibinin saat 07.00 sıralarında yaptığı araştırmalarda Bozdağ kayak pisti ile diğer bölgelerinde çığ riski bulunduğu gerekçesiyle kapatma kararı aldığı öğrenildi. Kayak pistinde girilmesine izin verilmezken, dün 4 dağcının da olası çığ ya da kaza risklerine karşı jandarmaya ya da bölgede her zaman bulundurulan Sivil Savunma ekiplerine haber vermeden tırmanış yaptıkları ortaya çıktı. Dağcıların da haber vermesi durumunda çığ riskinin bulunduğuna yönelik olarak uyarılacakları hatta geçen hafta da bir başka dağcılık kulübünün aynı bölgedeki etkinliğinin de yine, çığ riskinden dolayı engellendiği bildirildi.."   http://www.haberler.com/ adresindeki haberden alınmıştır; "BOZDAĞ'DA GEÇEN YIL İKİ AYRI ÇIĞ FELAKETİ YAŞANMIŞTI 20 Ocak 2013 tarihinde Bozdağ Kayak Merkezi'ne (yürüme hızında) çığ düşmüş, dere üzerindeki köprünün bir bölümü, bir telesiyej direği ve otel odasının penceresi zarar görmüştü. Bu olay üzerine tesis kapatılırken, 13 Şubat 2013 tarihinde de Ege Üniversitesi Dağcılık Kulübü üyesi 4 dağcı Bozdağ zirvesine tırmanmaya çalışırken Mermeroluk - Diktepe Mevkiinde meydana gelen çığ nedeniyle dağcılardan Erdem Tapul isimli dağcı, çığ altında kalarak yaşamını yitirmişti. - İZMİR"
            Devamı ...

            04-06-2012
            Niğde - Aladağlar
            1
            1
            Kaza ve kurtarma raporuna göre, havanın bozmasından dolayı, ekip 5. ip boyundan dönüş kararı almıştır. Gerçekleştirdikleri ip inişi sırasında çaktıkları sikke yerinden çıkmış ve kaza gerçekleşmiştir.   Kaza raporu aşağıdaki şekilde yayınlanmıştır: ‘’ 1 haziranda Abdullah Berna Sarın, Mevlüt Parlak, Ahmet Burak Meriç’ten oluşan ekip tarafından Aladağlar Sıyırmalık vadisinde bulunan Sulağankeler- Vali Konağı’na kamp atılmıştır. 2 haziran günü C1 kuzeybatı sırtı rotasından tırmanış denenmiş ve kampa geri dönülmüştür. 3 haziran günü ekip kampta dinlenmiştir. Aynı gün kamp yerine Hüddosk’dan Burakcan Kaptan ve Sidar Aydın gelmiş ve ekipler birleşmiştir. 4 haziran günü Abdullah Berna Sarın, Mevlüt Parlak ve Ahmet Burak Meriç sabah saat 4:50’de Sulağankeler kamp yerinden tırmanış amacıyla ayrılmış ve saat 6.30 da Güzeller kuzey yüzünde daha önceden inceledikleri rotanın altına gelmişlerdir. Daha sonra Mevlüt Parlak ve Abdullah Berna Sarın tırmanışa başlamış, Ahmet Burak Meriç ise aşağıda destek için beklemiştir. Ekip saat 7.00 gibi ilk ip boyuna girmiş ve 13.00 da 5.istasyona gelmiş ve bu sırada hava kapanmaya, yarım saat içinde dolu ve kar yağmaya başlamıştır. Görüş mesafesi 10 metreye kadar düşmüştür. Bu sırada 10 metre yukarıda küçük bir kovuk görülmüş, yağıştan ve yıldırım tehlikesinden korunmak için Abdullah Berna Sarın ve Mevlüt Parlak’tan oluşan ekip kovuğa girmiş ve havanın düzelmesi beklenmiştir. Bu sırada kamp aranmış, şehir aranmış ve hava durumunun kötü gideceği haberi alınmıştır…  Yaklaşık bir saat bekledikten sonra havanın düzelmemesinden dolayı ekip dönüş kararı almıştır. Ekibin dönüş yapacağı nokta, emniyet malzemesi için kısıtlı olduğundan, kovuğun içinde bulunan yatay bir çatlağa önce universal bir sikke çakılmaya çalışılmış, fakat sikke gözü ile sikkenin arasındaki açıdan dolayı çakılamamıştır. Kovuğun içindeki yatay çatlağa bıçak sikke çakılmak durumunda kalınmıştır. Sikke çakıldıktan sonra oluşturulan tek noktalı istasyondan Mevlüt Parlak’ın aldığı emniyetle dolaşan ipi açmak için Abdullah Berna Sarın 20 metre kadar aşağı inmiş ve ipi açarak mağaraya geri gelmiştir. Daha sonra sikkeye perlon bağlanıp, ip toplanarak geri atıldıktan sonra Mevlüt Parlak saat 14.30-15.00’de aynı sikkeden inişe geçmiştir. Yaklaşık 4-5 metre indikten sonra sikke yerinden çıkmış ve Mevlüt Parlak yaklaşık 100 metre düşüş yaşamıştır. Abdullah Berna Sarın bütün denemelerine rağmen Mevlüt Parlak’la görsel veya işitsel iletişim kuramamıştır. Bu sırada ipsiz kaldığı için kovuğun içinde beklemeye başlamıştır. Olay sonunda Abdullah Berna Sarın hemen kampa cep telefonuyla haber vermiş ve kurtarma operasyonu başlamıştır. ‘’
            Devamı ...
            25-01-2011
            Gürcistan - Kazbek Dağı
            1
            -
            YTUDAK mail grubuna gönderilen kaza raporundan aynen alınmıştır: ‘’… İnerken en önde Burhan, ortada Emre ve Emre’nin sol tarafında da ben (Sefa Sağlam) bulunuyorduk. Emre’nin sol tarafındaydım çünkü; yukarıda buz burguları ile iniş yaptığımızda en son inişi yapan ben olduğum için aşağı inerken sol tarafa doğru inişimi gerçekleştirmiştim. Yukarıdan inişim sırasında, çıkışta kazma krampon sapladığımız yerlerde parçalanmış buz parçalarının ekip arkadaşlarımın üzerine kaymaması için sol tarafa doğru inişi yapmayı tercih etmiştim. Buz etabından çıktıktan sonra, yine bulunduğum konumda aşağı dik olarak inişime devam ettim. Hepimiz inişe odaklanmıştık; Çift kazma ve krampon geri geri iniş tekniğimizle en az 3 noktamız sürekli sabit bir pozisyonda inişimize devam ederken, Emre birden sert-yumuşak kar karışımı zemin üzerinde kaymaya başladı. Ben “Kazmanı sapla!” diye bağırdım. Biraz aşağıda olan Burhan’da Emre’ye “Dur!, Kazmanı Sapla!” diye bağırdı. …Burhan’ın yanından saniyeler içinde kayan Emre’ye hiçbir müdahalede bulunamadık. Sadece arkasından “Dur!, Kazmanı Sapla!” diye bağırabildik. Emre düşerken sırt üstü kafa aşağıda pozisyonda düşüyordu. Bağırmamızla hamle yapmaya çalıştı. Düşüş pozisyonunu almaya çalıştı, kazmasını sapladı ancak o kadar hızlıydı ki; saplamış olduğu kazmanın perlonu Emre’nin bileğinden çıktı ve Emre bir kaç saniye sonra gözden kayboldu. Nasıl düştüğü hakkında sadece tahminlerimiz var; ama dengesini nasıl kaybettiğini ne ben, ne de Burhan gördük. Burhan ve Emre daha önce Güzeller Kuzeydoğu Kar-Buz Kulvarını ve Parmakkaya’yı birlikte tırmanmıştı. Benimle de daha  geçen kış Demirkazık Kış Tırmanışı‟nı gerçekleştiren Emre buradan basit bir şekilde düşemezdi. Oradan düşecek kişi olamazdı. Eğim vardı; ancak sert değildi… Düşüşünün sebebi olarak, faaliyetin 12 saat boyunca devam etmesi, sürekli kazma krampon tırmanışın insanı yorması, buna bağlı olarak bir anlık halsizlik, yorgunluk, dikkatsizlik gibi sübjektif nedenler ya da bunların bütünü olabilir. Kaza sonrası Burhan ile birbirimize bağırdık. Birbirimizin durumunu öğrendikten sonra Emre’nin yanına seri bir şekilde ulaşmaya çalıştık. Hızlı bir şekilde inerken zaman zaman birbirimizi ikinci bir kaza yaşanmaması için dikkatli olmamız yönünde uyarıyorduk. Aşağı inerken sırayla Emre’nin bir kazmasını, kramponlarını, emniyet kemerini, ayakkabısını ve kaskının parçalarını bulduk. Parçaları takip ederek Emre’yi bulmaya çalıştık. Burhan ile anlaşmamızda, Burhan Emre’ye ilk yardımını yapıp, taşımak için paketleyecek, bende yardım çağırmak için Meteo Station’a gidecektim. (Meteo Station 42o 40.800K – 44o 32.026D) Bir ara ikiye ayrılan kulvarda Emre’yi aramak için Burhan ile ayrıldık. Kafa fenerlerimiz ile her yerde Emre’yi arıyorduk. Yaklaşık 1 saat 15 dk sonra Emre’yi düştüğü noktanın yaklaşık olarak 550-650 metre (daha fazla da olabilir.) altında bulduk. (4030m) (42o 41.234 K – 44o 31.651D) Bulduğumuzda yüzükoyun baş aşağı karların üzerinde yatıyordu. Kaskı 7-8 parçaya ayrılmış, elbiseleri paramparça ve üzerindeki eşyalarından ayakkabıları, eldivenleri, emniyet kemeri, kramponları, çantası üzerinden çıkmıştı. Hemen koşarak yanına vardık ve ters çevirdik. Yüzüne baktığımızda ağzı ve burnu yani solunum yolları kan ile dolu, elleri ve vücudu hafif mavi ve soğuktu. Nabzını kontrol ettiğimizde hiç bir hayat belirtisinin olmadığını gördük.  Yıkılmış bir şekilde ne yapacağımızı düşündük. Emre’yi ararken ayağımıza giren kara ve ellerimize fazla dikkat etmemiştik. Bu nedenle Burhan’ın elinde ve ayağında oluşan 2.derece donmaları farkettik. Hızlı hareket etmemiz gerekiyordu. Diğer yandan arkadaşımızı da orada yalnız o şekilde bırakmakta istemiyorduk. Emre’nin bedenini o halimizle ve o karanlıkta taşımamız çok zordu. Emre için yapacak bir şeyimiz kalmadığını anlayınca arkadaşımızın yerini kolay bulabilmek için GPS’e kaydettikten sonra Meteor’a doğru devam ettik. İki saat sonra Meteor’a vardığımızda oradaki görevli dağcı arkadaşımız Tamaz bizi karşıladı. Tamaz Türkçe ya da İngilizce bilmiyordu. Zor olsa da anlaşabiliyorduk. Tamaz bizi iki kişi görünce durumu anlaması uzun sürmedi. Çıkıp arayalım demek istedi ama arkadaşımızın vefat ettiğini söyledik. Meteor‟a ulaştığımızda saat 21.10 civarlarıydı. İçeride Tamaz bize  sıcak içecek verdi. 10-15 dk kendimize gelmeye çalıştık. Burhan’ın donan uzuvlarına ılık su ile ilk müdahaleyi yaptık. Cenazemizi kaldırırken Türkiye’nin dört bir yanından gelip bizi yalnız bırakmayan, telefon ve mail yoluyla bizlere ulaşarak desteklerini sunan tüm dağcı dostlarımız ve kulüplerimize, ismini veremediğimiz ve bizlere yardımcı olmak için seferber olan tüm dostlarımıza teşekkürü borç biliriz. Ailesine ve tüm sevenlerine baş sağlığı dileriz.’’     DPÜ Dağcılık Kulübünün yaptığı açıklamadan alınmıştır: " Kulüp üyelerimiz Sefa SAĞLAM, Burhan AYDIN ve Emre KURUOĞLU 22.01.2011 tarihinde Sefa SAĞLAM liderliğinde Gürcistan Kazbek Dağına(5047 m) tırmanışa başlamışlardır. 25.01.2011 tarihinde 3800 kampından zirve tırmanışı  için harekete geçen ekibimiz  akşam saatlerinde Üniversitemiz Dağcılık Kulübü ile iletişime geçerek bir kazanın meydana geldiğini bildirmiştir. Bunun üzerine üniversitemiz bünyesinde oluşturulan kriz merkezi,  hemen harekete geçmiş Türkiye  ve Gürcistandaki  yetkili tüm kurumlara( Afyonkarahisar UMKE bölge sorumlusu, Sağlık Bakanlığı Kriz Merkezi, Başbakanlık Kriz Merkezi , Türkiye  Cumhuriyeti Gürcistan Tiflis Büyükelçiliği,Türkiye Dağcılık Federasyonu )  kaza ile ilgili bilgi verilmiş ve arama kurtarma çalışmaları başlatılmıştır. Çalışmalar sonucunda 26.01.2011 Sabah 06.30 sularında ekibimize ulaşılmış ve sporcumuz Emre KURUOĞLU` nun hayatını kaybettiği, Burhan AYDIN ve Sefa SAĞLAM’ ın  ise sağlık durumlarının iyi olduğu haberi tarafımıza  bildirilmiştir. "   SEFA SAĞLAM` DAN ALINAN  VE RESMİ OLMAYAN BİLGİYE GÖRE; KAZANIN NASIL GERÇEKLEŞTİĞİ; Zirve tırmanışına başlayan ekibimiz 4500mt civarında havanın bozması ile beraber 3800 kampına geri dönmeye karar vermiştir. Dik eğimli bölgeyi geçtikten sonra yumuşak eğimli bölgedeki iniş esnasında sporcumuz Emre KURUOĞLU dengesini kaybederek buzulda düşmüş, tüm çabalarına rağmen kendisini durduramamış ve vadiye kadar sürüklenmiştir. Olaydan tahmini olarak 1.5 saat sonra ekip arkadaşları sporcumuzun yanına ulaşabilmiş, nabzının olmadığını, vücudunun şiştiğini ve bir yaşam belirtisinin olmadığını gözlemlemişlerdir. Sefa SAĞLAM ve Burhan AYDIN havanın çok soğuk olması ve vücutlarında lokal donmaların başlaması üzerine o bölgede bulunan Meteoroloji binasına sığınmışlardır. Gürcistan Büyükelçiliği ile Üniversite yönetimimiz temas halinde olup resmi işlemleri yürütmektedir.   GÜRCİSTAN KAZBEK DAĞI EKİBİMİZ SEFA SAĞLAM  - LİSANSLI DAĞCI BURHAN AYDIN-LİSANSLI DAĞCI EMRE KURUOĞLU-LİSANSLI DAĞCI (vefat etti)   DPÜ DAĞCILIK KULÜBÜ - dpudak.com
            Devamı ...
            21-03-2010
            Aydın - Kirazlı
            1
            -
            Yayınlanan kaza raporlarından aynen alınmıştır: "Fahri Kuba açtığımız rotaların altındaki diken ve çalılıkları temizleyip bize yardımcı oluyordu, diğer dört arkadaş da ilk rotalarda tırmanıyorlardı. Ben tekrar emniyete girdim . Özel PAK son açtığımız rotadan tırmanıp yarım kalan rotaya girdi ve tamamladık. Saat 17.10 olmuştu, hemen solunda bir rota daha açmayı istedi. Son açtığımız rotadan tırmanmayı denedi ama fazla yükselemeden indi. Kaya bloğunun arkasından yürüyerek, kayanın üstüne çıkması gerekiyordu. Onda da vakit kaybı olacağını düşündü ve; "Şu sağ taraftan kestirmeden çıkayım, sen emniyette kal, biraz otur dinlen, yukarıda hemen emniyete gireceğim" dedi. Bunları söylerken, bir taraftan da belinden ipi çözüyordu ve ipten çıktı. "Hocam oradan gitmeyin" dedim , "Giderim giderim  sorun yok "dedi. Fahri Kuba "Riske girme Özel’ciğim, gitme" dedi. Özel "Sorun yok "dedi ve tamamen emniyetsiz tırmanmaya başladı.Biraz yükseldikten sonra bir yerde durdu, tekrar baktığımda aynı yerde durmaya devam ediyordu. Son baktığımda X seklinde geriye doğru düştüğünü gördüm. Yaklaşık 5m. altındaki kaya bloğuna çarparak düşmeye devam etti ve görüşümden çıktı. Düştüğünü gördüğüm anda emniyetten çıkıp yan tarafta tırmanan arkadaşlara bağırarak yanına koştum. Dikenlerin içinde yüzüstü ve cenin pozisyonunda, başından kanlar akarken ve kesik kesik hırlarken buldum. Yanına oturup, yavaşça omzuma yaslayıp çenesini kaldırdım, düzenli nefes almaya başladı. Kaskı halen başındaydı. Kaskın pimini çıkardım, emniyet kemerini gevşettim. Bilinci tamamen kapalıydı. Diğer arkadaşlar jandarma ve 112 ‘yi aradılar. Orhan Baskani aradim durumu bildirdim ve yardim istedim. Sehre yakin oldugumuz icin helikopterin  gelemeyecegini ve ambulansin yola ciktigini ogrendik. Iki arkadas ambulansi karsilamak icin Yaylakoy yoluna gittiler , diger arkadaslar saglik ekibine ve sedyeye yol acmak icin çalı ve taslari temizlediler , ben de surekli nefes alabilmesi icin agzini kontrol ediyordum. Ortalama 20 dk. sonra ambulans geldi. Saglik gorevlileri ile omzumdayken boyunluk takip kaski cikardik. 4-5 kisi destegi ile dikenlerin icinden cikarip sisme sedyeye aldik , saglik ekibi mudahalesini hemen yaptiktan sonra dikkatli bir sekilde yola indirdik ve ambulansa girdik. Ambulansta iken nabiz , tansiyon normaldi. Mudahale ederlerken kolunu kasarak tepki veriyordu. Doktorun ilk teshisi kafa travmasi idi. Saat 18.00 civarlarinda Söke Devlet Hastanesi acil servisine geldik. Beyin cerrahlari tarafindan ameliyata alindi. Saat 22.00 civarlarinda ameliyattan cikti ve yogun bakima alindi. Ancak 22.03.2010 pazartesi 13.20 civarinda beyin olumu nedeniyle vefat etti.   23.03.2010 Sali gunu oglen namazina muteakip Soke Asri Mezarligi’nda topraga verdik. Hepimizin basi sagolsun… 24 Mart 2010   Humeyra YIKILMAZ Zirve Dagcilik ve Doga Sporlari Kulubu Söke Uyesi
            Devamı ...

            25-01-2009
            Gümüşhane - Zigana
            10
            2
            Çığa maruz kalan kişi sayısı 14. İlk anda kendi kurtulanlar 2 kişi. SAR ekipleri tarafından kurtarılanlar 2 kişi. Yaşamını yitirenler 10 Kişi. TEDAK BASIN BİLDİRİSİ; Trabzon Tenis Dağcılık ve Kayak İhtisas Kulübü (TEDAK) 1993 yılında kurulmuş olup o günden bu güne kadar kayak, dağcılık, tenis ve doğa yürüyüşleri düzenlemektedir. Kulübümüz Dağcılık ve Kayak Federasyonlarının tescilli bir kulübü olup Faaliyetlerini yıllık programı çerçevesinde düzenlemektedir. Geniş bir üye profiline sahip olma özelliğini gösteren kulübümüz yapmış olduğu faaliyetlerle bölgemizde doğa sporlarını tanıtma ve sevdirmek gibi bir görev üstlenmiştir. Bunun yanı sıra yapılan bu etkinlikler ile birlikte genç sporcuların kayak yarışçısı ve dağcıların da yüksek irtifa tırmanışlarına katılabilmesi için her türlü teknik programları düzenlemiştir. Faaliyet planımızda bulunan 25.01.2009 tarihinde Zigana Dağında yapılan kayak ve doğa yürüyüşü etkinliği sırasında bir çığ felaketi yaşanmış olduğu  kamuoyunun malumudur. Bu çığ olayı sonrasında doğa yürüyüşüne katılan 17 doğaseverin 10 u çığ altında kalarak vefat etmiştir. Meydana gelen bu elim felaket sonrasında basında çıkan bazı haberler üzerine Klüp yönetimi olarak açıklama yapma gereği hâsıl olmuştur. Kulübümüzden oluşturduğumuz teknik ekip yapmış olduğu inceleme sonrası, olayın görgü tanıkları ve yürüyüşe katılan kazazedeler ile yapılan görüşmeler sonrasında aşağıdaki sonuçlara varılmıştır; • Planlı doğa yürüyüşlerimizden olan faaliyet, Zigana Kayak evinden 25.01.2009 tarihinde 10 00 da 17 katılımcı ile başlamış olup Zigana Dağ Kayak evinden Kadırga Yolu takip edilerek Zigana Tünelinin Gümüşhane çıkışına kadar yürüyüş yapılması planlanmıştır. • Belirlenen yürüyüş parkuru daha önceki dönemlerde yaz ve kış olmak üzere üyelerimiz tarafından birçok kez geçilmiş, bilinen yürüyüş alanlarımızdandırç. Şekil 1 Şekil 1; Çığ düşmeden 10 dakika önce çekilmiş fotoğraf (kaynak: Erhan Terzi) • Planladığı üzere yürüyüş liderliği TEDAK Klüp başkanlığı, Yönetim Kurulu Üyeliği yapan, Genel Kaptanlık görevini üstlenmiş, Türkiye Dağcılık Federasyonu Dış İlişkiler Komisyonu ve UIAA (Uluslararası Dağcılar Birliği) Dağcılık Komisyonu Üyesi, aynı zamanda Kokartlı Turizm Rehberi, bununla birlikte Kızılay Gönüllüler Lideri olan Erhan TERZİ önderliğinde yürütülmüştür. Yürüyüş dağ yolundan ve kar olmayan bir zemin üzerinde devam etmiştir Şekil 2 de yürüyüş yolunu gösteren ve Erhan TERZİ tarafından çekilen fotoğraf görülmektedir. Şekil 2 Şekil 2; Çığ düşmeden 5 dakika önce çekilmiş fotoğraf (kaynak: Erhan Terzi) • Yürüyüş sırasında yürüyüşün planlandığı yolda kar olmadığı katılımcıların ifadeleri ve fotoğraflar ile tespit edilmiştir. • Çığ olan bölgeye gelindiğinde şekil 3 deki fotoğrafta görüldüğü üzere yolun açık olduğu yol zemininde yaklaşık 10 cm kalınlığında bir kar tabakası olduğu anlaşılmıştır. Şekil 3 Şekil 3; Çığ düşmeden 1 dakika önce çekilmiş fotoğraf (kaynak: Erhan Terzi) • Çığ düşme bölgesine gelindiğinde ise yürüyüş normal olarak devam etmekte iken (Kazazedelerin ifadesi) aniden öndekilerin “çığ !!!” diye bağırması ile birlikte üst tarafta duran balkon yapının altındaki kütle kaymaya başlayarak önde bulunan 14 kişiyi yolun alt kısmına doğru sürüklemiş ve sonrasında 2 kişi hemen 3-5 m sonra durabilmiş ve diğerleri ise kütlenin içinde kaymaya devam ettiği bildirilmiştir. Bu olay yaklaşık saat 10 30 civarında olduğu ifade edilmiştir. • Çığ düşmesi sonrasında yaralanmadan ayakta kalan 5 kişi Telefon bağlantısı ile olayı dağ evine ve Trabzon’daki arkadaşlarına bildirmiştir. • Bu arada kendine gelen kazazedeler arama yapmak amacı ile aşağıya doğru inerek arkadaşlarını aramaya başlamışlardır. Aynı zaman içerisinde Kayak evinden, Trabzon’dan ve Gümüşhane’den dağcılar Sivil Savunma ekipleri bölgeye hareket etmiştir. • Bölgeye ilk, yaklaşık olarak 15 dakkika içerisinde Zigana Kayak evinden kayakçılar, dağcılar ve çalışanlar (ilk etapta 6-7 kişi daha sonrasında toplam 15-20 kişiye kadar çıkmıştır) kaza mahalline ulaşmıştır. • Ulaşan insanlar hızla arama çalışmasına başlamış ve ilk olarak 2 kişiyi yaralı olarak kurtarmış ve sonrasında 2 kişiyi de ölü olarak çıkarmıştır. • Olaydan 1 saat sonrasında diğer arama kurtarma ekipleri bölgeye intikal etmiştir. • Arama Kurtarma ekiplerinin gelmesi ile düzenli arama faaliyeti başlanmış olup tüm kazazedeler ölü olarak yaklaşık saat 15 00 itibarı ile çıkartılmıştır. • Erzurum’dan Gelen Sivil Savunma ekibininde bölgeye ulaşması ile son bir arama çalışması yapılarak bölgeden ayrılınmış tır. 10 Can dostumuz elim çığ felaketi sonrasında Zigana Dağında hayatını kaybetmiştir. Yapılan incelmelerde havanın parçalı bulutlu ve rüzgârlı olduğu tespit edilmiştir. Çığın oluşmasını sağlayacak etkenlerden insanlar tarafından meydan getirilecek bir etkenin olmadığı açıkça anlaşılmıştır. Arama Kurtarma çalışmaları devam ederken ve sonrasında olmak üzere basın kuruluşlarının yayınlarında aslı ve kaynağı belli olmayan kamu oyunu yanıltıcı ve yönlendirici bazı yayınlar yapılmıştır. Bölgede olmayan ve de meydana gelen çığın şeklini ve oluşumunu bilmeyen birçok kişi televizyon yayınlarına telefonla bağlanarak veya canlı yayınlara katılarak açıklamalar yapmış farklı görüşler ve yorumlar öne sürmüştür. Bunların başında; bölgede silah atıldığı ve çığın tetiklendiği, çığ tabakasının ve tabanının yürüyüşçüler tarafından kesildiği ifade edilmiştir. Yapılan görüşmelerde silah atılmadığı ve böyle bir sesin duyulmadığı belirtilmiştir. Ancak insanların çığ sesi ile silah sesini karıştırıabilecekleri tahmin edilmiştir. Ayrıca çığ tabakasının kesilmesi konusunun kesinlikle gerçek olmadığı yürüyüş anında çekilmiş fotoğraflarla da teyit edilmiştir. Bunun yanı sıra bölgede çığ testi yapılması gerektiği konusunda bazı haberler oluşmuştur. Çığ testi yapılabilmesi için bölgede yeteri kadar kar olması gerekli olduğu fakat rutin olarak yapılan bir iş olmadığı da bilinmektedir. Yapılan Arama Kurtarma çalışımlarına katılan ve tüm süre boyunca desteğini esirgemeyen aşağıda belirttiğimiz kişi kurum ve kuruluşlara teşekkür ederiz. Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Sayın Murat BAŞESKİOĞLU Bayındırlık ve İskân Bakanı Sayın Faruk Nafiz ÖZAK Trabzon Valisi Sayın Nuri OKUTAN Gümüşhane Valisi Sayın Enver SALİHOĞLU Bölge Jandarma Birimleri Türkiye Dağcılık Federasyonu Arama Kurtarma Ekibi Sivil Savunma Birimleri (Trabzon, Gümüşhane ve Erzurum) Karadeniz Teknik Üniversitesi Dağcılık ve Kış Sporları Kulübü Bölge Halkı Zigana Kayak evi personeli Medyada çıkan bazı asılsız, yanlış haber ve eleştirilerin daha çok sporumuza zarar vereceği düşüncesi ile bu acılı günümüzde şehitlerimizin cenazeleri defnedilmeden böyle bir açıklamanın yapılmasını görev kabul ederek basınımızı bilgilendirmeyi amaçladık. Trabzon Tenis Dağcılık ve Kayak İhtisas Kulübü Yönetim Kurulu
            Devamı ...
            01-10-2008
            Niğde - Aladağlar
            1
            -
            İTÜDAK ekibi adına kaza raporunu yayınlayan Sn. Volkan Çakır’ın raporundan aynen alınmıştır:   “……Uzun bir moladan sonra 17.30-18.00 gibi inise basladik. Onde biz ortada diger ekip, arkadan Ebru ve Tanju geliyordu. Zemin, 30 derece egimli kaya ve sığ bir çarşaktan oluşuyordu. Geçidin girişinde bu sığ çarşaktan dolayı patika belirgin değildir. Ancak 50 metre kadar alçaldıktan sonra derin carsak baslar ve patika belirginleşir. Geçide girdikten sonra düz bir hatta iniş mümkün değildir. Çünkü geçidin 150 metre kadar altından başlayan 10-20 metre yüksekliğinde dik setler mevcuttur. Bu yüzden patika geçide girip sağa doğru alçalarak Yıldızbaşı’ nın eteklerine doğru devam etmektedir. Yerde öbek öbek, 20 cm kalınlığında, yeni yağmış yumuşak kar mevcuttu. Bu da zemini kayganlaştırıyor ve adımınızı daha dikkatli atmanıza sebep oluyordu. Karın yumuşaklığı, derinliği ve yer yer olması, herhangi bir kış teknik uygulaması gerektirmiyor yalnızca dikkatli adim atmayı gerektiriyordu. Geçide doğru alçalmaya başladıktan 30 metre kadar sonra Tanju’ nun ayağı kayıp düşerek sete doğru 150 metrelik bolumu kayarak geçtiğini gördüm. Herhangi bir panik ve bağırma duymadım. Bu uzun kayıştan sonra setten aşağıya doğru gözden kayboldu. Bu noktada diğer kişilerde kilitlenme ve hareket güçlüğü (Özellikle Ebru’ da) başladı.  Öncelikle ikinci bir kazaya izin vermemek için tüm ekiplerin sağda, daha güvenli bir yere kadar inmeleri sağlandı. Daha sonra ben ilk setin üstüne kadar yaklaştım ve seslenerek temas sağlamaya çalıştım. Görebildiğim 2 sette de yoktu. Böylece elimdeki 100 metrelik iple ulaşabileceğim noktadan daha aşağıdaki setlere düştüğünü anladım. Olası düşüş yerini GPS’ e kaydettim. Bunun üzerine setlere paralel bir şekilde seslenerek inmeye devam ettik. Tabana 100 metre kala ses teması kurduk (saat 19.00). Kendisine inebileceği bir yerde olup olmadığını sordum. “Hayır”, diye cevap verdi. Bilinci açıktı, sesi gür ve düzgün geliyordu. “Yaralı misin?”, diye sordum. Net bir “Bilmiyorum” cevabi geldi. (Bu da bana acık görebildiği bir yarası olmadığı ancak muhtemel kırıklardan dolayı rahat hareket edemediğini düşündürdü.) Hava artik kararmaya başladığından görsel tespit yapamadık. Bunun üzerine fener yakarak Tanju’ ya: “Fener yak!”, diye bağırdım. Çok defa tekrarlamama rağmen ışık göremedik. Son olarak ‘Yardım geliyor, dayan’ diye bağırdım. ….” ….”07.30: Ben ve Cevher yukarıdaki ekibin yanına ulaştık. AKUT ekibi kazazedeye ulaştı. Kazazedeyi kaybettiğimiz haberi geldi.       09:00: Diğer ekipler ve ağır ekipman kaza bölgesine ulaştırıldı. İndirme çalışmaları başlatıldı. Tekrar helikopterin onaylandığı bilgisi geldi.       10.30: Helikopterle JAK ekibi olay yerine indirildi. İndirme çalışmalarına JAK da katildi.       12.00: Bizim ve kazayı yasayan diğer ekibin olay yerinden helikopterle tahliyesi yapıldı. İndirme çalışmaları 1-2 saat içinde tamamlandı. Ardından kazazedenin ve kurtarma ekiplerinin de tahliyesi gerçekleşti….”   
            Devamı ...
            07-07-2007
            Kanada - Slesse Dağı
            1
            -
            GENDARMERIE ROYALE DU CANADA tarafından yapılan RESMİ AÇIKLAMADAN ve Kanada’da yaşayan Türk dağcılardan Sn. İlker Soğukpınar’ın maillerinden aynen alınmıştır.:   Sertaç Olgun ve Kanadalı arkadaşı Kevin Langdale, 6 Temmuz günü, Chilliwack bölgesindeki Slesse Dağına ulaşıp kamp kurdu ve geceyi orada geçirdi. 7 Temmuz sabahı 04.30`da kampı terk edip tırmanmaya başlayan dağcılar, arazinin düz olması nedeniyle ip açmadı. Sabah 06.00 sıralarında iki dağcının yürümekte olduğu alanın üzerindeki bir buz kütlesi koparak Sertaç Olgun`u sürükledi. 7 metre sürüklenen Olgun, 10 metre derinliğindeki buzul çatlağına düştü. Buz kütlesi çatlağı doldurduğundan, genç dağcıya ulaşmak imkansız hale geldi. Kevin Langdale, kazadan beş saat sonra yardım isteyebileceği bir yere ulaşmayı başardı. Hemen yola çıkan helikopterle olay yerine gelen Federal Polis, kurtarmanın olanaksız olduğunu söyleyerek, geri döndü. Bedeni, 3 ay sonra buzlar eridikten sonra bulundu ve naaşı Türkiye’ye gönderildi ve Türkiye’de toprağa verildi. Chilliwack - Remains of Mountain Climber Recovered – GENDARMERIE ROYALE DU CANADA 2007-09-25 16:21 PDT On September 19th, at approximately 09:00 am, the remains of Sertac OLGUN where recovered from Mount Slesse in Chilliwack BC. At the time of the incident recovery of the remains were complicated by shifting ice and glacier materials that contained OLGUN's body. The remains were located approximately 300 meters from the scene of the initial event by Chilliwack Search and Rescue. Recovery was delayed in order to perform a safe extraction, and was made possible by snow melt. The Coroner was on scene to examine the remains once they were removed from the mountain, and has identified the remains as those of Sertac OLGUN, age 31 at the time of the accident. OLGUN, a Turkish student, was living in the Abbotsford Area when the climbing accident occurred. Background On July 7th 2007, at about 1130 hrs, A.M. the Chilliwack RCMP responded to a report of an alpine climber who had been swept into a crevasse by falling ice. This happened as 2 experienced climbers were preparing to scale the Northeast Face of Mt Slesse, just East of Chilliwack. The accident itself occurred at around 06:00 am on July 7th . Both men involved are in their early 30's, the caller being from Vancouver, and his missing friend from the Abbotsford area. The two were tied together ( short roping) when the victim was struck by a falling ice block that was overhanging above the two climbers, and disappeared from view. Failing to locate his friend or get a response, the climber hiked 5 hours to locate help. Chilliwack Search and Rescue ( SAR) attended the area to assist the Police with this matter. A helicopter was used by SAR , in order to view the area where this accident occurred. Based on the assessment of SAR experts, assisted by the Provincial Emergency Program ( PEP) , and after a thorough examination of the scene and the conditions, the chance of survival in this specific case was established as unlikely. On July 9th, 2007 a meeting was held determining that no recovery mission would be attempted until the area has been deemed safe for a team to attend the location. This decision following a thorough examination of the area by Search and Rescue experts, as well as RCMP members, via helicopter. At this time, safety was the issue, and because of shifting grounds and ice blocks, as well as the steepness of that specific area a safe extraction was not possible at this time. Constable Lea-Anne Dunlop Media Relations Officer Upper Fraser Valley RCMP 604-819-5553 Bert Paquet, Cst. Media Relations 45877 Wellington Avenue Chilliwack, B.C. V2P 2C8 Phone: 604-819-5553 Fax: 604-393-3031 Email: media.webmaster@rcmp-grc.gc.ca 
            Devamı ...

            Top